Ankara Çamlıdere Tarihi ve Turistik Yerleri



ÇAMLIDERE ILÇESİ:
Çamlıdere, Cumhuriyet döneminde kurulan ilçelerdendir. Çamlıdere ilçe merkezinin belgelere dayalı kısa tarihi hikayesi şöyledir:

Kuz Viran Köyü:

1073 yılından itibaren Oğuz Türkmen boylarının Ankara coğrafyasında konar-göçer hayatları Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulması ile yerleşik köy hayatıyla devam eder. Günümüzde Çamlıdere ilçe merkezinin bulunduğu yer, Bizanslılar döneminde terkedilmiş “viran” bir yerleşme yeridir. Osmanlı vakıf belgelerindeki tabirle “ıssız” bir bölgedir.


Bölgenin ormanlık ve engebeli arazisi iskan için elverişli değildir. Civarda terkedilmiş viran köylere ve yeni iskana açılan köyler bulunmaktadır. Anadolu Selçukluları döneminde tamamen ıssız olan bölge Osmanlıların ilk dönemlerinde de ıssız kalır. Osmanlı’nın önemli iskan metodunun öncüleri olan “Horasan meşrepli” bey, dede, baba, ahi, şeyh, gazi, alp ve bacı unvanlı “gazi-dervişler” Anadolu’da ıssız kalan bölgeleri “şenlendirmek” için “zaviye” kurarlar. Kurdukları zaviyelerin etrafında zaman içinde nüfus çoğalır ve yeni iskan sahaları açılır.

Asya’da başlayıp, Anadolu’ya kadar uzanan Moğol istilası sonucu Semerkand, Buhara, Horasan ve İran bölgesinde bulunan “Seyyid”, “Bekri” ve “Faruki” şecereli aileler Anadolu’ya, özellikle batıya doğru hicret eder. Oğuz Türkmen boyları bu aile fertlerini kendilerine rehber edinirler ve varlıklarını iki cihanda da büyük bir nimet olarak kabul ederler.

Semerkand şehrinden ve Hz. Ömer (r.a)’in soyundan Şeyh Ali ailesi ile birlikte bölgeye gelir ve yerleşir. Şeyh Ali’nin bölgeye yerleşmesi tahminen Ankara Savaşı’ndan sonradır. Şeyh Ali’nin Çamlıdere bölgesinde ki hayatı ile ilgili ilk belge 1463 yılına ait Ankara Tahrir Defteri’dir.

Fatih Sultan Mehmed dönemine ait bu vakıf kaydından Şeyh Ali’nin Kuz Viran Köyü’nde yarım çiflik yeri ve bir değirmeni mülk edindiğini, bu mülkleri de vakf ettiğini, vakfa da evlatlarını mütevelli tayin ettiğini öğreniyoruz. 1463 yılında kurduğu vakfa ismi zikredilmeyen ve zaviye şeyhi olan oğlu tasarruf eder. Bu yıllarda Kuz Viran Köyü, Ankara Sancağı’na bağlı “Mudrıb/Muzrıb” idari birimine bağlıdır. “Kuz/Guz Viran” sabah güneşi almayan, kuzeyde olan virane yer anlamına gelmektedir.

1530 yılında ise Şeyh Ali Semerkandi hazretlerinin soyundan gelenlerin sayısı sekiz kişi olup, adına Kuz Viran Köyü’nde bir cami yaptırılır ve Kuz Viran Köyü de Yabanabad kazasına bağlanır.

1571 yılında ise Şeyh Ali Semerkandi hazretlerinin soyundan gelenelerin sayısı onyedi kişi olup, her türlü vergiden muaf tutulurlar. Şeyh Ali Semerkandi hazretlerine atfedilen, “Sığırcık Suyu” olarak anılan ve tescilli olan bu suyun kullanım hakkı şeyhin evlatlarına verilir. Bu suyu almak için Kırım’dan, Balkanlar’dan ve diğer vilayetlerden özel heyetler Kuz Viran Köyü’ne gelir. Bu özelliğinden dolayı da Kuz Viran Köyü, “Kuzviran Şeyhler” ve daha sonra da “Şeyhler” adını alır.

Kuzviran Şeyhler Köyü:

Zaman içinde Şeyhler Köyü’nde nüfus çoğalır ve çevre köylerden gelen aileler yerleşir. Şeyh Ali Semerkandi Dergahı’nda tasavvufi hayat devam eder. Şeyhler Köyü aynı zamanda bölgenin bir ilim merkezi olur.

Şeyh Ali Semerkandi hazretleri evladından çok sayıda alim yetişir. Hatta Şeyh’in evladından bazı aile reisleri irşad amaçlı olarak hicret eder ve Yabanabad kazasının diğer köylerine yerleşerek dergah kurarlar.

Maktul Mustafa Paşa, Şeyhler Köyü’nde bir cami yaptırır ve vakıf kurar. Vakıf kayıtlarında ve 1837 tarihli bir belgede “Yabanabad kazasına tabi Şeyhler köyünde Maktul Mustafa Paşa Camii müezzinliğinin tevcihi”ne rastlıyoruz.

1840 yılında Yabanabad kazasının nüfusu en yoğun yerleşmesi olan Şeyhler Köyü’nde 123 vergi hanesi ikamet etmektedir.

“Sipahilik” olan Şeyhler Köyü’nde 1840 yılında bir medrese ile ilköğretim eğitimi veren bir sıbyan mektebi bulunmaktadır. 1840 yılı Şeyhler Köyü Temettuat Defteri’nde şu ifade yazılıdır:

“Karye-i mezkur sükkanı Hazret-i Ömeru’l-Faruk radıyallahü anhü Efendimiz hazretlerinin rabiatü’l-veled saadetleri Kutbu’l-arifin Gavsü’l-arifin Şeyh Ali kaddese sırruhü efendimiz hazretlerinin sülale-i tahirelerinden olub Sığırcık Suyu’na memur bulunmuş olduklarından ve bi mucibi talimatı seniyye evladı müşarün ileyhimden gayrane ve vakıf araziye mutasarrıf olanlarının arazileriyle arazilerinden hasıl olduğu temettuatları gösterilerek terkim olunmuş olmağla şerh verildi.”

1888 yılında Demirciviran Köyü’nde bulunan Şorba nahiye merkezinin Şeyhler Köyü’ne nakli talep edilir. Talep hakkında şu cevap verilir: “Şeyh Ali Semerkandi evladından olduklarını beyanla nüfus ve mülklerinin yazılmasına karşı çıkan Şeyhler karyesi ahalisine gerekli tebliğatın icrasıyla bir komisyon teşkil edildiği ve Şurba nahiye merkezinin Şeyhler karyesine nakli talebinin reddi.”

1899 yılında Fatih Dersiamlarından Mehmed Şakir Efendi ahali adına, Pazar kasabasında bulunan Yabanabad kaza merkezinin eskiden olduğu gibi Kızılcaviran Kaplıca Köyü’ne veya Şeyhler kasabasına nakli için Ankara Vilayeti’ne dilekçe verir. Bu belgede zikredilen “eskiden olduğu gibi” ibaresinden Kızılcaviran ve Şeyhler köylerinin Yabanabad kaza merkezliği yaptığını anlıyoruz. 1899 tarihli bir haritada ise Şorba nahiye merkezi Demirciviran Köyü’ndedir.

1900 yılında Yabanabad kazasına bağlı Şorba nahiyesinin merkeze uzaklığı sebebiyle müşkilata düşülen tahsilat, umur-ı askeriye ve muamelat-ı inzibatiyenin kolaylaşması için Şeyhler karyesine nakli talep edilir. Aynı yıl Şeyhler Köyü’nde bir Rüşdiye mektebi açılması talep edilir. Bu talep üzerine Vilayetten şu cevap gelir: “Şorba nahiyesinin Şeyhler karyesinde rüşdiye açılması için tahsisat verilmesiyle muallim ve bevvab (hizmetli) tayini talebi hususlarında gereği yapılmak üzere öncelikle Şorba nahiyesinin nüfusu, okulları ve talebe sayısı hakkında bilgi verilmesi”.

Şorba (Ali Dede Şeyhler) Nahiyesi:

1907 yılından sonra Şeyhler Köyü Yabanabad kazası Şorba nahiyesi merkezi olur.

1908 tarihli bir belgede “Şorba nahiyesi merkezi olan Şeyhler karyesinin büyüklüğü nedeniyle bir belediye teşkil edilmesi talep olunduğundan Şura-yı Devletçe gereğinin yapılması” istenir. Pazar Köyü’nde bulunan nahiye merkezinin Şeyhler Köyü’ne taşınması üzerine Ömer Efendi açıkta kalır ve nahiye müdürlüğüne başkası atanır. “Şorba Nahiyesi Kitabeti ve müdür vekaletinde bulunmuş olup açıkta kalan Ömer Efendi’nin bir nahiye müdürlüğüne tayini talebiyle ilgili Ankara Valiliği’nce gerekenin yapılması” istenir. Daha sonraki yıllarda bölgede “Şeyhler” adında yerleşme ismi çok olduğu için “Ali Dede Şeyhler” adını alır. 1913 tarihli bir belgede “Ankara vilâyeti dahilinde Yabanabad kazası Şorba nahiyesinde yangından zarar gören ahali için gerekli meblağın tesviyesi” istenir.

Cumhuriyet’in ilk yıllarında da Yabanabad (Kızlcahamam) kazası Şorba nahiyesinin idari merkezi olan Ali Dede Şeyhler kasabası bölgede en önemli yerleşme birimidir.

1928 yılında Yabanabad kazası Şorba (Ali Dede Şeyhler) nahiyesine bağlı köyler şunlardır:

Ahatlar, Acıca (Atça), Ada, Akkaya, Alakoç, Eldelek, Elmalı, Elvanlar, Alviran (Elviran), Üreğil, Özmüş, Evecik (Üyücek), İnceöz, Bardakçılar, Bayındır, Berçin Yayalar, Buğralar, Bükeler, Peçenek, Pelidçik, Tahtalar, Çamköy, Çatak (Berçinçatak), Çukurviran (Çukurören), Dereneci, Süleler, Şahinler, Şayi (Dörtkonak), Şeyhler Yayalar, Sarıkavak, Sorgun, Tatlak, Dağkuzviran (Dağkuzören), Doğancı, Doğanlar, Doymuş, Osmansin, Ali Dede Şeyhler (Çamlıdere), Avdan, Ayvaşıklar (Avşarlar), Kızık, Kusura (Kuyubaşı), Kalemler, Kınık, Kuşcular, Kıreneci (Gökbel), Kebeler (Gebeler), Kürd (Yediören), Müsellim, Mudrıb Ağacin, Mişeler (Meşeler), Viranköy (Örenköy), Yahşihan ve Yılanlı 1929 yılında Ali Dede Şeyhler kasabasında ilkokul açılarak eğitime başlar.

Çamlıdere Bucağı:

1930 yılında Mülki teşkilatlanmada yeni değişiklikler yapılır. Yabanabad kazasının adı “Kızılcahamam” olarak değiştirilir. Kızılcahamam kazasına bağlı bazı köyler Çankırı-Orta kazası ile Çubuk ve Ayaş kazalarına bağlanır. Pazar, Güvem ve Çeltikçi köyleri ile daha önce nahiye merkezi olan Şeyhler (Şorba) “bucak” idari merkezi yapılır. Bucak merkezlerine Bucak Müdürü görevlendirilir ve Jandarma Karakolu konuşlandırılır, PTT acentalığı ile sağlık ocağı açılır. 1935 yılında “Çamlıdere” adını alır. 1948 yılında Çamkoru Orman Şefliği ile Peçenek Orman Şefliği kurulur.

Çamlıdere İlçesi:

Kızılcahamam ilçesine bağlı olan Çamlıdere nahiyesi, 02.12.1953 tarih ve 6191 sayılı kanunla ile 1953 yılında ilçe merkezi olur. Kanun metni şöyledir: “Ankara’da Çamlıdere, Erzurum’da Horasan adıyla iki yeni kaza kurulması.”
1964 yılında orta okul, 1975-1976 yıllarında da lise seviyesinde eğitim ve öğretime başlanılmıştır. 1958 yılında Çamlıdere Orman Şefliği, 1973 yılında da Benliyayla Orman Şefliği kurulur. 1979 yılında üç katlı Hükümet Konağı hizmete açılır.

Gezilecek Yerleri

1. Aluç Dağı ve çevresi: Çamlıdere, Kös, Kirazlı, Üreğil ve Kapaklı yaylaları ile Tezalan ve Tezpınar mevkileri.
2. Avdan Dere vadisi: Bardakçılar (Türkmenler) ve Avdandere yerleşmeleri.
3. Çamkoru sahası ve civarı: Örenköy ve yaylası, Kuşçular ve yaylası, Avdan, Çamkoru, Alakoç ve yaylası ile Meşeler ve Konaklı (Avşarlar) yaylaları.
4. Acun Deresi vadisi ve Mudrıbağacin (Mudrıbağcain) Köyü.
5. Sarpun ve Elmalı Divânı yerleşmeleri: Beşbeyler yerleşmeleri (Üreğil, Sofular, Sarpun, Yukarıdere, Kavacık ve Boylalı), Elmalı yerleşmeleri (Kavutçu, Çorman, Kargalı ve Elmalı), Elören (Elviran) ve Kara Dere vadisi.
6. Tarihi “Dedebeyler” bölgesi: Meşeler, Avşarlar (Ayvaşalar), Ahatlar ve yaylası, Çamköy ve yaylası, Atça (Acıca) ve yaylası, Müsellim ve Belovacık göleti, Kuyubaşı (Kusura) ve yaylası.
7. Derecik Çayı vadisi (Şayi Divânı): Derecik Mahallesi, Dörtkonak yaylası, Eldirek ve Tatlak yaylası, Dörtkonak (Şayi), Kurt, Göl (Resüller), Dedemçayırı ve Emirali yerleşmeleri.
8. Doğanlar Özü ve civarı: Doğanlar, Sarıkavak-Aşağımahalle, Sarıkavak, Elvanlar, Bükeler ve İnceöz yerleşmeleri.
9. Çamlıdere Bayındır Barajı Havzası (Orta Divânı): Buğralar, Doğancı, Pelitçik, Yahşihan (Armağanlar), Doymuş, Bayındır, Gümele, Aşağıakkaya, Akkaya ve yaylası, Yediören-Tepe, Eseler (İseler), Yediören, Peçenek, Yoncatepe (Tepeöz/Teperüz), Fentderesi (Fetvacı) ve Güreş (Eşik) Çayı vadisi. Bölgede bulunan Kürt, Gökyakuplar, Dedeler, Hatibler, Emirler ve Kultak yerleşmeleri Bayındır Baraj Gölü sahasında kalmıştır. Eski Bayındır Köyü’de günümüzdeki yerine taşınmıştır.
10. Çay Deresi vadisi: Tatlak, Tatlak-Kuzey ve Eldelek yerleşmeleri.
11. Gürlük Çayı vadisi: Yılanlı Köyü ve yaylası, Kurt ve Tepe yaylaları.
12. Dağkuzören (Kuzvirandağ) ve Osmansin civarı: Güreş Çayı vadisinden Eskice, Çukurören-Hatipler, Yoncatepe Yaylası, Osmansin-Gürağaç ve Osmansin Köyü. Köy Deresi vadisi ve Osmansin-Dökük yerleşmesi. Dağkuzören-Güney, Dağkuzören-Ahmetler, Dağkuzören-Ören ve Dağkuzören-Kuzey yerleşmeleri ile Tatar Alanı ve Kadı yaylası. Eldelek Yaylası ve Kocayayla mevkiinden orman içi yollar kullanılarak Akpınar mevkiinden 2040 metre rakımlı Mahya Tepe Yangın Gözetleme Kulesi.
13. Köy Deresi vadisi: Çukurören (Çukurviran), Öreniçi, Güney, Belen, Çörten ve Eskiyayla yerleşmeleri.
14. Yaylalar Bölgesi-1: Sarıkavak-Murat, Elvanlar-Tokar, Elvanlar Yaylası’ndan, Çal, Akpınarçatağı, Dağardı, Sarıkavak Çit, Doğanlar Çit yaylaları ve Soğukpınar mevkii.
15. Yaylalar Bölgesi-2: Özmüş Köyü, Yahşihan, Bakırlı, Buğralar ve Özmüş yaylaları.
16. Yaylalar Bölgesi-3: Uzunburun (İtburnu), İnceöz Yaylası ve Benli Deresi vadisinden Benli Yaylası yerleşmeleri (Çukurören, Osmansin, Güney, Yılanlı ve Peçenek yayla yerleşmelri).

Kaynak: http://www.camlidere.bel.tr/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ankara Çubuk Tarihi ve Turistik Yerleri

Adana - Kozan Tarihiyerlerimiz